Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu

 

 

Sivas Şehitleri

 

 

1 Ocak 2007 Tarihinden İtibaren HİT

PAZAR SOHBETİ

ABDULLAH BULUT (COŞİKLİ)

Sevgli okuyucular.
Yazı yazmak, anı yazmak, herhangi konuda fikir beyan etmek kolay değil. açtığın konuyu açmak, okuyucuyu tatmin etmek zorundasın.


Biz Gomanweb'e yazan arkadaşlar ve dostlar bu konuda her hangi bır egtim almadık.
Sanırım sevgili ulaş dışındakiler. ulaş bu konuda egitimli. Fakat hayat ögretisi de bizi yazma, yazabilme konumuna getirdi. Amatörce de olsa karınca kararınca sizlerin karşısına çıkma medeni cesaretini gösteriyoruz.


Her zaman dediğim, hızlı gelişen toknoloji ve akabindeki sanal dünya bu olgu içinde insanlığımızı bir nebzede olsa korumak ve yüremizle ilgili kısa geçmişten bahs etmek bu gezegende bizde varız diye bilme.  asil olan da dünyanın neresinde olursak olalım, aramızdaki görüş ayrılığı ne olursa olsun, kenetlenmek ve kültürel zenginligimizi korumak zorundayız.


Üc tane kafa şekli vardır. küçük kafa, büyük kafa ve orta kafa olmak üzere, bu kafalar demek,  aslında zihin ve akıl demektir. bunların görev dağılımı şöyledir:

-Küçük kafalar insanlarla uğraşırlar, olduğu yerde olay çıkarmak, insan ilişkilerine nasıl zarar verebilir kavga, gürültü, fesatlık. ayrım ikilik kısaca insan ilişkilerini azami indirmek bununla demlenmek görevleridir.


-Orta kafalılar olaylarla meşgul olurlar, o küçük kafalıların meydana getirdiği olayları çözmek, yatıştırmak, orta yol bulmak, orta yoldan çözüm üretmek ve ortalığı yatıştırmakla görevlidirler.


-Büyük kafalılar ise, fikir üretirler. yeni buluşlar, bu buluşların etkileri insana yansımı, faydası, zararını ve sonuçları hakında görevlidirler.


Bu kafaların büyüklügü aynı, içindeki beyin organı da aynı, onu nasıl kulanacağı farklıdır. o yüzdendir ki, hepsinin görevi farklıdır. Her kafa aynı olsaydı ne olurdu?


mesala her kes küçük kafalı olsaydı diyelim dünya çekilmez savaşlar eksik olmaz kimse hiç bir şey le yetinmezdi kanunsuz nizamsız fiziki gücün etkinliği olurdu.
orta kafalılar çoğunlukta olsaydı insanlarla fazla uğraşma geregi olmazdı onlara az iş düşerdi çünkü az olay olurdu.


Büyük kafalıların hakimiyetinde dünya bir başka güzel olurdu. nufüs çok artmaz ekoloji zarar görmezdi dünyadaki nimetler yeterli olurdu savaş kelimesi bile sözcükte olmazdı sadece beyinlerin savaşı olurdu.daha iyisini ve güzelini yapabilme araştıma yetenekleri artardı dünya kutuplara bölünmezdi.


Aslında konuyu şöylede toparlamak mümkündür yani her kes uyanık olsa kimse kimseyi kandırmaz herkes saf olsada aynı ama her kes akılı olsa hep yeni şeyler güzel şeyler üretilirdi.


Şimdi her kes bir zahmet bu yukarıdakı kafaların içinde yerini alsın ve büyük mü küçükmü orta kafamı mahkemesini yapsın.


Bu arada buralara yazı yazınca bireysel görüşmeler de oluyor tabi ki. Eleştirilerde biraz sağır olmak zorunda kalıyor insan. Haklı, seviyeli, ölçülü eleştirilere yanıt vermek zorundasın. Sevgili Ulaş, düz yazıları degil de, şiir türünü daha çok beğendiğini, söyledi. Dostum, şiir türünü içince yazıyorum, düz yazıyı da ayıkken yazarım.


Beğenen beğenmiyen olur, normaldir.  Ancak, ben Sayin süleyman Doğan'ın yazılarına bayılıyorum. Harika yazıyor ve sürükleyici buluyorum. Eline sağlk diyorum.


Benim de beğenmediğim şeyler var. Her zaman şunu söylüyorum. Goman, Coşk, Mankrag, Riçk, Holman, Kare: bunlar  sanki bir köymüş gibi yazalım. Siteyi canlı tutalım. Yani Gomanweb'i.


Katılmın az olduğunun özelikle avrupada yaşıyanların katkısını az olduğunu düşünüyorum. ve beğenmiyorum .

                 
Bu arada munzur festvali etkinlilerinin bir kısımıda Darıkente olacağını ve etkinlikler çercevesinde değerli hocamız, yazarımız sayın seyfi moxundu'nuda bir koferans vereceğinden,  kendisine başarı dileğimi buradan iletirim.


Sevgili okuyucular, doğu toplumlarında benzer yaşam şekileri vardır. ruscada bir söz var vor zakonı.  tercümesi şöyle; vor hırsız zakon kanun demek yani kanun hırsızları yada kanun hırsızı.


Bizde bu mert insanlar için söylenir. tıpa tıp da bizim köylü hıdır amca için söylenmiş bu, hıdır amca (HIDI ALİ SOFİ).


Zamanında kamcı diye bir vergi varmış, bu vergiyi de tahsildar toplarmış. devletin birinci dünya savaşında çıktığı yılarda her şeye kamçı alınırmış. arazi büyük baş hayvan, küçük baş hayvan yanı tek eşegi olan bile kamçı vermek zorunda imiş. bizim hıdır amca tahsildardan epey bir müdet kaçmış. tahsildar bunu bir evde yakalamış. oh demiş yakaladım ver bakim kamçını. MEMUR BEG HİÇ OLUR MU, TABİKİ VERCEGİZ DEMİŞ . Gitmiş omuzlarından pamuğu çıkmış eski ceketini getirmiş, aha sana kamçı demiş. al üstede ne verirsen ver.


saygılarımla her kese iyi hafta sonu dilerim.

26/07/2009 / RUSYA

26.07.2009 / Gomanweb

  Müzik-Video

Konuk Defteri

İletişim Formu