ASAF KOÇAK: Yok devenin kuşu, bir sır "Cop Cumhuriyeti'nin Çizeri
Sivas'taki
etkinliğe katıldım. Buruciye medresesinde dia gösterisi yapacaktın.
Görevim gereği halk konserinin yapıldığı salona gitmek üzere medreseden
ayrıldım; yolda yakalayıp, "Yav Rıza bey öksüz oğlan gibi beni burada
bırakmayın, sunuş yapın, takdim edin, iki laf edin" dedin. Haklıydım,
utandım. Ali Balkız' la yoldan geri döndük. Ali Balkız seni ve sanatını en
iyi bilen insandı; yazardı. Seni izleyicilere o güzel üslubuyla anlattı,
tanıtı. Çok mutlanmıştın.
Uğur,
"düdük çalmak" için ara vermemi isteme, daha ne anlattım ki? Yüksel
Caddesinde gece direğe çıkmanı, Oran Şehri'nin orman içi patikalarda
sabaha karşı emniyet üst düzey yetkililerinin koşu yolunda elinde bira
şişesiyle görünmek gibi büyük kabahatlerini (!), Ankara kalesinde şeytan
taşlaması, her yılbaşı gecesi repertuarındaki "Bu akçam bütün
meyhanelerini dolaştım İstanbul'un" şarkısını okumalarını "çürük domates
doldurursam elime vur vb. hikayelerini anlatmadım, hemen müdahale etme.
Sen tek rakı, ayran ve maydanozunu garsondan iste.
Emsaldik,
arkadaştık, çok iyi anlaşıyorduk, birlikte güzellikler paylaştık,
çoğalttık, üzüntülerimizi, sıkıntılarımızı paylaştık, azalttık. Ama Asaf,
güzel kardeşim tanışmamızdan sonuna dek bana hep "Rıza Bey" diye hitap
ettin; defalarca "bey" sözcüğünü kullanma dememe karşın. Çok zarif ve
duyarlıydın.
Madımak
Otelinde başımıza taştan yağmurlar yağmaya başlayınca birinci kata çıktık.
Caddeye bakan kahvaltı salonunun ortasındaki kolonu siper edinip, caddeye
bakarak olan biteni sizlere anlatıyordum. Ama sen de her zamanki hoş
muzipliğinle oradaki canlara yanından eksik etmediğin mızıkanla moral
veriyordun. Orada ölümle burun buruna iken bile umut açılıyordun herkese.
Asaf
Koçak
Asaf Koçak, 1958 yılında Yozgat’ın Yerköy ilçesinde doğdu.
Fakat resmi kayıtlara 1959 Kırşehir doğumlu olarak gecti. Babası Hese
Tekşin ve annesi Afe Mome Şexbilan aşiretine bağlı Mahmutlu köyünden
Yerköy'e göç etmişlerdi. Asaf Koçak 6 çocuktan 5. si olarak Yerköy'de
dünyaya geldi.
Asaf Koçak'ın resim aşkı ta ilkokulda başlamıştı. Bu aşkı
karikatür ve isyanların başlangıcı diye nitelendirdiği İstanbul Davutpaşa
lisesinde olgunlaştırdı. Dersten kaçmayı, 51 oynamayı orada öğrendi. Daha
sonra Kırşehir Eğitim Enstitüsünü bitirdi. Sırtına fırçasını vurup
yaşamına son verenlerin çocuklarına resim eğitimi vermek için 4 yıl
öğretmenlik yaptı. Sivas'ta başından bir olay geçti. Kaderin cilvesi olsa
gerek donma tehlikesi geçirdi ve arkadaşları tarafından hayata geri
dönderildi. Daha sonra 3 yılda Adıyaman da öğretmenlik yaptı. Sonra
öğretmenlik mesleğinin kendisine göre olmadığına karar verdi. İstifasını
sunarak Ankara'ya geldi. Burada 6 kişisel sergi açtı.
Ondörtyılı bulan karikatür çizme yaşantısı boyunca
karikatürleri Sorun, Yapıt, Yeni Olgu, Türkiye Yazıları, 2000e doğru,
Bilim ve Sanat, Yarın, Edebiyat 81, Cumhuriyet, Günaydın ve Yeni Çuval da
yayımlandı. Yunus Nadi ödül yarışmasında, Monsiyon TMMOB Denizli
temsilciliğinin düzenlediği karikatür yarışmasında başarı ödülleri
kazandı.
Para kazanmak ve geçinmek için Musluk Tamirciliği ve
Sinemayı denedi. Kısa metrajlı bir filimde oynadı. Filmin adı Büyük
Simbad'tı. Bu film bir yarışmada 1.lik ödülü aldı. Pir Sultan Abdal
dergisinin kapak karikatür çizimlerini, Özgür Gelecek dergisinin görsel
danışmanlığı yaptı.
2 Temmuz 1993’te gerici güçlerce Sivas Madımak Oteli’nde
katledilen 37 kişiden biri olan karikatürist Asaf Koçak, aramızdan
ayrıldığında 35 yaşındaydı.
ASAF
KOÇAK
Asaf Koçak,
"Bizim toplumumuzda bireylerin kendilerini sorgulamaları ve
dönüştürebilmeleri kaygıları oldukça az. Sorgulamak yeterli değil mesele
dönüştürebilmekte. En önemli olanın aynanın karşısına geçtiğimizde
kendimize ateş edebilmeyi becermemiz olduğuna inanıyorum diyor.
"Asaf
duvara asılan ve koleksiyonlara girenlerde yeni arayışlardan yanayım. Bir
defa korkusuz olacaksınız ve tanımlara var olanlara fazla bel
bağlamayacaksınız. tanımlar geçici değilmi sanatta yeni arayışlar
içerisinde olmak gerek diyor.
Uzun yıllar
süren karikatür serüveninden sonra bir değişim ve yenilenme dönemi
başlıyor sanatında. Belki de asıl yapmak istediklerini bundan sonra
gerçekleştirecek.
Asaf Koçak
bir karikatüristti, fakat öncelikle bir insandı. Bir yandan ödenmeyen ev
kirası kapanan telefonu "ki müzmin durumları bunlar Asaf'ın" öte yandan
duygusal olarak yaşadığı derin yıkım, gerede yeşil pantalonu mor çoraba
rengarenk gömlekleriyle yaşamını ti'ye alabilen bir Asaf Koçak yaşıyor.
"Hiç bir
zaman mutlu ve huzurlu olamadı. Hep huzursuz, kaygılı ve sıkıntılıydı.
Acılar içinde kıvranan bir insandı, fakat bunu çevresine göstermezdi. Bir
çok kişi Asaf'ı yaşama sıkısıkıya bağlı bir insan olarak anımsıyor, fakat
o asıl başkalarını yaşama bağlardı." Sivas'a giderken ev kirasını ödemiş
olması Asaf Koçak'ın yaşadığı en büyük ve son oluyor.







ASAF KOÇAK İLE İLGİLİ AYRINTILI
BİLGİ ALMAK İÇİN:
http://www.geocities.com/asafkocak/anasayfa.html