CARINA JOHANNA: Alevi kültürü araştırmacısı, "yabancı" değil...
Şenliklerin
amacı, biraz da dilleri, dinleri, ırkları, ulusları ne olursa olsun,
toplulukları kaynaştırmak, sevgiyi, dostluğu, kardeşliği pekiştirmek,
insanları bir güzellik, bir coşku etrafında birleştirmektir.
Elele
tutuşup Delilo oynayanların 'Kürt' ü, Türk'ü olmaz. Onlar, ezginin bir
notası, oyunun bir figürüdür. Yeter ki yüreklerinden gelen sevinçle,
istekle kalksınlar horona...
Carina da
aramıza katıldığında böyle düşünüyordu kuşkusuz. Duygularının ifadesini
semahta bulmuştu. Kızlarımızın arasında, bizim kızımız, canımız,
yoldaşımızdı. Öylesine sevmişti ki bu kültürü, hiç kimse O' nun Hollandalı
olduğunu anlamadı. Semahın bir parçası, sazın bir teli, gülün kokıısuydu.
Carina' nın
acısı da, alev ve ateşle yok edilen gencecik yaşamı da, sevdası da bizim
bir parçamız artık.
Yüzü
güleçti. sıcaktı... dost canlısıydı... Kendisiyle ilgilenilmesinden
oldukça mutluydu. Bu kültüre ilgi duyuyor, her şeye merakla yaklaşıyor ve
dağarcığını dolduruyordu. Belli ki evrensel düşünüyordu... Hatta
Ağustos'ta tekrar Türkiye'ye dönüp Çorum'un bir köyünde Alevi kültürüyle
ilgili tez araştırması yapacaktı...
En son
sevgili Asaf ’ımızla dost olmuştu. Buruciye'de imza ve söyleşi yapılırken,
yanında İlhan Cem, yine hollandalı bir dost olan, genç araştırmacı Rene ve
Asaf bir köşeye çekilmişler, sıcak bir söyleşinin sıcaklığında koyu bir
muhabbete dalıp gitmişlerdi.. Asaf, O'na sürpriz olarak, karikatürünü
çizmişti. Kendisine gösterdiğinde kahkalarla birlikte gözlerinden sevinç
akmıştı... Oldukça mutlu olmuştu... Ülkesine döndüğünde bu karikatürü
ailesine, dostlarına gösterecek, belki Asaf’tan, İlhan Cem'den ve yeni
dostlarından söz edecek, o karikatürü ömür boyu saklayacaktı... Fakat
yobazlar bunu bile çok gördüler... Bilmem o güzelim Asafın çizdigi
karikatür, ailesinin eline ulaştı mı ola?.. Sen de bizimlesin, Sen de
bizden birisin Carina... Sen zaten hep bizden birisiydin...
Zerrin TAŞPINAR - İlhan Cem ERSEVEN