İki yıldır çare ve çözüm olarak sınır ötesi bir operasyon pohpohlanmaktadır.Tabiki Akıl Hocalarımız ve Medyamızın önemli bir kesimi tarafından.Ama öyle bir pohpohlanıp pompalandıki sanki ilk defa operasyon olacakmış gibi."Defalarca operasyon mu,harekat mı yapıldı da ne oldu?" diyenler vatan haini ilan edildi.Şimdi bunlar da mal görmüş mağribi gibi "şimdiye kadar 24 harekat yapıldı bu 25.olacak,onun için  kılı kırk yarıp ona göre  karar vermek lazım diye söylenmeye başladılar ve böylece bunlar da vatan hainliğiyle suçladıkları tarafa geçmiş oldular.Hem de daha önce söyleyip, yazdıklarını,sanki hiç mi hiç söyleyip,yazmamış gibi.Vallahi helal olsun her anayiğidin karı değil. 

       Bu operasyona karşı çıkanlara şaşıyorum.Eğer bu harekat olmazsa, iki yıldır bu harekatla yatıp kalkanların ve bunu tek çare olarak sunanların hali nic olur?Örneğin, bunları karın ağrısı tutabilir,bunlar kalp krizi geçirebilir,kafayı oynatabilir, v.s Yani şimdi bunlara yazık değil mi? Bunlar da vatandaşımız değil mi?Hiç mi acıma hissiniz yok?Ya da fazla şişirilmiş bir  dozer lastiği  misali,hem kendilerine hem çevreye zararları olmaz mı?Olur.O zaman bu lastiğin havasını ayarına indirmek kötü bir şey mi?

       Sonra,onbinlerce askerle sınır içinde hergün operasyonlar olmuyor mu?Yani sınır ötesinin bunlardan bir farkı olacak mı?Yani kullanılan aletler,yine tank,top,uçak,tüfek v.b olmayacak mı?

Bazıları sınır içi operasyonlara karşı çıkmıyor,bazılarınında sınır içi operasyonlar sinirlerini dindirmeye yetmiyor.Anlamadım gitti bu işi.

       Sınır dışına karşı çıkanlar burdakilerine hayıflanmıyor,Irak taki Kürdlere (Barzani-Talabani ve diğerlerine)hayıflanıyor.Bunlarada operasyon yapılır diye.Hayır! bunlara operasyon yapılamayacak.Evet! bunun" güvencesini" bir vatandaş olarak bendeniz  veriyorum.  

       Peki gelelim eski çarelere...Bir diyaloğ şeklinde bunları bir gözden geçirelim...

 -Bunlarla başa çıkmanın tek çaresi olağanüstü haldir,çünkü eşgüdüm eksikligi vardır.Tamam hemen gelsin Ohal.Geldi .Tamam.

 -Olmadı, sıkı yönetim gelsin.Tamam geldi.

 -Yok  canım,Askerlerimiz yöreyi tanımıyor,Koruculuk getirelim.Tamam O da hazır,gönüllüler çok.

 -Of anam off ! Bu iş askerle,korucu ile olmaz,Asker bilmem kaç ay sonra evine dönüyor,korucu da çoluk çocuğunu düşünüyor.Gelsin Özel Tim. Tamam derhal.Baykal da tamam dedi.

 - Yine olmadı...Ha şimdi tamam.Gıda ambargosu uygulansın,hemen o da tamam.

 -Nıç! Nıç! Alan savunmasına geçilmeli.Tak dedi mi şak yaparım.

 -Halla! halla! Bu defa son çare,Neymiş? Çabuk pohpohlayalım;Köy ve mezraları boşaltalım.Derhal.

 -Yine olmadı.bu defa sonun sonu, Neymiş?Ormanları Pkk nın helikopterlerine yaktıralım.Derhal havalanıyorlar.

 -Faili meçhulleri unuttuk ,devam, devam 

 -Hakim,savcı,emniyet,subay kim varsa bahçelerine bomba atın.O da tamam Altay Bey

- Hafta da bir çatışma süsü verelim O da tamam Sarızeybek Bey 

 -20 km lik yolda 3-4 kontrol yetmez,en az 10 kontrol lazım,lafı mı olur.

  -Güvenlik güçlerinin maaşı az.İstenilen para olsun, gelsin Apo Parası.Ohal tazminatı

        Neyse..Demokrasiler de çareler tükenmez ve de,hele balık hafızalılar hiç mi hiç bitmez

        Çözüme katkı olsun diye birkaç çarede naçizane bendeniz belirteyim ve Medyamızdan da  yeni "çare" kampanyaları başlatmalarını rica edeyim;

       1-Bütün Dağlar Dozerlerle ovalaştırılmalı.Bu defa da ovalar dağlaşır.O zaman bütün dağları dozerlerle yıkıp,denizlere doldurmalı.Bu defa da denizler taşar.Kumsallar yok olur,turistler gelmez.Yok. Bu durumu görmek için daha çok turist gelir.Çünkü turistler değişik yerleri görmeyi sever.

        2-Karadeniz in sularını Erzurum,Erzincan veya Kars'a kadar derin ve geniş açmalı,ki,buralara kadar herhangi bir yer hasar görmesin.Bu illerden sonrasına sal aşağıya. Gör o zaman çareyi.

        3-Son olarak en ucuz ve kansız çare; Dağdaki,ovadaki,şehirdeki bütün güvenlik güçlerini batıya çekmeli,Orada yalnız başına kalıp dursunlar diye,keklik ve tavşan avlayıp dursunlar diye.Ama tek şartla, av yasağına uymaları şartıyla...

         Oooo! Daha ne "çareler" var.Yeterki "ÇARE" isteyin...

Teman DEP (Fézo yé Kazi Bayé)

21.10. 2007